İstanbul Üniversitesi Yayınları açık erişimli, ticari olmayan, bilimsel yayıncılığı takip etmektedir. Çerez bildirimi ile ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere alışveriş yapmanızı sağlamak, alışveriş deneyiminizi iyileştirmek ve hizmetlerimizi sunmak için gerekli olan çerezleri ve benzer araçları kullanırız. Ayrıca bu çerezleri müşterilerin hizmetlerimizi nasıl kullandıklarını anlamak (örneğin, site ziyaretlerini ölçerek) ve böylece iyileştirmeler yapabilmek için kullanıyoruz.
Yakın geçmişte Gopinath ve arkadaşları tarafından keşfedilen aspazomlar, askorbil palmitatın oluşturduğu çift tabakalı veziküler sistem olarak tanımlanmaktadır. Askorbil palmitat, askorbik asite göre daha lipofilik, kararlı ve biyoyararlanımı daha yüksek olan ester formudur. Vücutta kullanıma kadar lipit hücre zarında depolanabilen askorbil palmitat, ilaç çözünürlüğünü ve deride permeabiliteyi artırıcı özellikleriyle aspazomları dermal uygulamada ön plana çıkaran önemli avantajlara sahiptir. Yapılan çalışmalara bakıldığında, etkin madde içermeyen aspazomların bile antioksidan etkinliğinin yüksek olduğu, bunun yanı sıra farklı aktif bileşikler kullanılarak yaşlanma karşıtı etki, foto koruma, deri rengini açıcı etki gibi farklı amaçlar için geliştirildiği görülmektedir. Bu derleme, tedavide etkinliği artırmak amacına hizmet eden yeni ilaç taşıyıcı sistem olan aspazomların yapısı, avantajları, dezavantajları, hazırlama yöntemleri, karakterizasyonu, terapötik potansiyelleri ve geleceği üzerinde durmaktadır. Çeşitli ilaçların taşınmasında kalsiyumaljinat mikroküreleri üzerine araştırmalar yaygınlaşmıştır.
Belirli bir bilgi mi arıyorsunuz?
Sonuçlar, MTT testine göre UR-144’ün 24 saat maruz kalımından sonra hücre ölümüne neden olmadığını göstermektedir. UR- 144 hücrelerdeki ROS ve MDA seviyelerini önemli ölçüde azaltırken, TAC seviyelerinde bir değişiklik fark edilmemiştir. Comet testi sonuçları, UR-144’ün SH-SY5Y hücrelerinde genotoksisiteye nedenolmadığını göstermektedir. Bu sonuçlar UR-144’ün nöronal hücreler üzerinde önemli bir toksisitesi olmadığını gösterse de, UR-144 vakalarındaki nöronal semptomların altında yatan mekanizmayı aydınlatmak ve bu sonuçları doğrulamak veya reddetmek için dahafazla çalışma planlanmalıdır. Sofosbuvir (SOF), hepatit C tedavisinde tek başına ya da ribavirin ve ledipasvir (LED) gibi ilaçlarla birlikte kullanılan antiviral bir bileşiktir.
Belirli bir bilgi mi arıyorsunuz?
- 5-Bromo-2,3-diaminopiridin ve 3,4-diaminopiridinin, 4-(4-florofenoksi) benzaldehitin (1) sodyum metabisülfit tuzuyla ile reaksiyona sokulmasıyla sırasıyla 6-bromo-2-(4-(4-florofenoksi) fenil)-4H-imidazo4,5-bpiridin (I) ve 2-4-(4-florofenoksi)fenil-5H-imidazo4,5-cpiridin (III) bileşikleri elde edildi.
- Geri ödeme kurumları ise; hekimlerin reçeteleme davranışlarında kısıtlamalar yaparak maliyetleri düşürmeye çalışmaktadırlar.
- Formülasyon birinci dereceden salım kinetiğiniizlemiş ve metronidazol, formülasyondan difüzyon ve erozyon mekanizmalarının bir kombinasyonu olarak salınmıştır.
- Bu derleme, tedavide etkinliği artırmak amacına hizmet eden yeni ilaç taşıyıcı sistem olan aspazomların yapısı, avantajları, dezavantajları, hazırlama yöntemleri, karakterizasyonu, terapötik potansiyelleri ve geleceği üzerinde durmaktadır.
Tütün şirketleri tarafından finanse edilen veya potansiyel çıkar çatışması olan çalışmalar, tarafsız sonuçlar elde etmek için hariç tutulmuştur. Kapsamlı analiz, HTP’lerin geleneksel sigaralara kıyasla önemli ölçüde daha az zararlı ve potansiyel olarak zararlı bileşikler (HPHC’ler) içerdiğini göstermektedir. HTP’ler tütünü yakmak yerine ısıttığından, zararlı yanma yan ürünlerinin üretimini önler. HTP’lerdeki nikotin seviyelerinin geleneksel sigaralardakilerle karşılaştırılabilir olduğu ve kullanıcılar için benzer deneyimler sunduğu bulunmuştur.
Ürün Bilgileri
- Coli inhibisyonu arasında güçlü bir korelasyon vardı ve bu korelasyon önemli ölçüde hidroksisinnamik asitlerin içeriğine bağlıydı.
- Yakın geçmişte Gopinath ve arkadaşları tarafından keşfedilen aspazomlar, askorbil palmitatın oluşturduğu çift tabakalı veziküler sistem olarak tanımlanmaktadır.
- Bu derleme, geleneksel sigaralara potansiyel olarak daha az zararlı alternatifler olarak ısıtılmış tütün ürünlerini (HTP’ler) eleştirel bir şekilde değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
- Bu sonuçlar UR-144’ün nöronal hücreler üzerinde önemli bir toksisitesi olmadığını gösterse de, UR-144 vakalarındaki nöronal semptomların altında yatan mekanizmayı aydınlatmak ve bu sonuçları doğrulamak veya reddetmek için dahafazla çalışma planlanmalıdır.
- UR- 144 hücrelerdeki ROS ve MDA seviyelerini önemli ölçüde azaltırken, TAC seviyelerinde bir değişiklik fark edilmemiştir.
Sentetik kannabinoidlerin (SK) kullanımı, farklı kültürlerdeki gençler arasında önemli ölçüde artmaktadır. Vaka raporları, UR-144 maruziyetinden sonra nöronal toksisite belirtilerine işaret ederken, çeşitli laboratuvar çalışmaları UR-144’ün farklı hücre hatlarında apoptoz ve oksidatif stresi indüklediğini göstermektedir. Ancak bu çalışmalardan hiçbiri UR-144’ün nöronal hücreler üzerindeki etkileri değerlendirmemektedir. Bu çalışmada, UR-144’üninsan nöroblastoma (SH-SY5Y) hücrelerinde moleküler etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Sitotoksisiteyi değerlendirmek için MTT ve nötral kırmızı tutulum (NRU) testleri yapılmıştır. Oksidatif stres, toplam antioksidan kapasite drug sales testi (TAC) ile değerlendirilmiş ve reaktif oksijen türleri (ROS) ile malondialdehit (MDA) seviyelerindeki değişimler ölçülmüştür.
İlaç tercihinde esas belirleyici etkenin hekimler olması, hekimlerin ilaç tercihinde reçeteleme davranışlarını belirleyen faktörlerin, hem ilaç firmalarının hem de geri ödeme kurumlarının ilgisini çekmektedir. İlaç firmaları tıbbi tanıtım temsilcilerini kullanarak hekimlerin reçeteleme davranışına etki etmeye çalışırlar. Geri ödeme kurumları ise; hekimlerin reçeteleme davranışlarında kısıtlamalar yaparak maliyetleri düşürmeye çalışmaktadırlar. Araştırmada 609 hekim ve diş hekimine 5’li likert ölçek değerlendirmesi ile anket uygulanmıştır. Verilerin analizi ölçek ifadelerin güvenilirliklerini test etmek için ilk olarak iç tutarlılığı denetlenmiş sonrasında ölçeklerin boyutlarını değerlendirmek amacı ile AFA yapılmıştır. Bu faktörler arasında ilaç tercihihine yönelik olarak ilaç etkinliği, hekim bilgi ve maliyet alt boyutları incelenmiştir.
Hekimlerin satış temsilcisi ile ilgili olarak sosyal iletişim, güven, etik davranış, benzerlik gibi alt boyutlar incelenmiştir. Araştırmada hekimlerin farmakoekonominin önemi, maliyet, ilacın etkinliği, firma tercihi ve tıbbi satış temsilcisine yönelik algılarının yüksek olduğu ifade edilebilir. Günümüzde bulaşıcı hastalıklar, özellikle antibiyotiklere dirençli Gram-negatif ve Gram-pozitif bakteri suşlarının yanı sıra mantarların yayılması nedeniyle, modern halk sağlığı ve toplum için önemli bir felakettir.
VIP analizi için kromatografik (ayırma kolonu, organik çözücü ve hareketli fazın asit içeriği, akış hızı gibi) ve kütle spektrometrik (peptit öncül iyonlarının ve parçalarının gözlenmesi, parçalanma voltajı, çarpışma enerjisi gibi) parametreler incelenmiştir. Analizde VIP için 665.9 (M5+) m/z öncül iyon ve 799.5 ve 770.7 m/z parça iyonları gözlenmiştir. Ayrıca analizler sırasında ortaya çıkan peptidin adsorpsiyon probleminin kaynakları araştırılmış ve LC-MS/ MS analizlerinde adsorpsiyonu engelleyen faktörler test edilmiştir. Ek olarak, albümin çözeltisinin peptidin yüzeye adsorpsiyonuna bir bariyer olarak analizler üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda, geliştirilen LC-MS/MS yöntemi ile adsorpsiyon varlığında VIP’nin çoklu yüklenmiş türlerinin kütlelerinin ve parçalarının gözlenebilmesi bakımından uygulamanın uygunluğu gösterilmiştir. 5-Bromo-2,3-diaminopiridin ve 3,4-diaminopiridinin, 4-(4-florofenoksi) benzaldehitin (1) sodyum metabisülfit tuzuyla ile reaksiyona sokulmasıyla sırasıyla 6-bromo-2-(4-(4-florofenoksi) fenil)-4H-imidazo4,5-bpiridin (I) ve 2-4-(4-florofenoksi)fenil-5H-imidazo4,5-cpiridin (III) bileşikleri elde edildi.